Postmenopozal Osteoporozda Klinik Risk Faktörlerinin Sıklığı
Yeşim Gökçe KUTSAL, 1 Serpil SAVAŞ, 2 Fatma İNANICI, 1 Oya ÖZDEMİR, 3 Sevilay KARAHAN, 4 Asuman DOĞAN, 5 Sami HİZMETLİ, 6 Ayhan KAMANLI, 7 Banu KURAN, 8 Sema ÖNCEL, 9 Selda SARIKAYA, 10 Kazım ŞENEL, 11 Hatice UĞURLU, 12 Pelin YAZGAN13
Anahtar Kelimeler: Osteoporoz; postmenopozal; risk faktörü
Özet
Amaç: Bu çalışmada postmenopozal kadınlarda osteoporoz ile ilişkilendirilen klinik risk faktörlerinin sıklığı belirlendi.
Hastalar ve yöntemler: Bu kesitsel, gözlemsel, çokmerkezli çalışmada toplam 730 postmenopozal kadın osteoporozun klinik risk faktörleri açısından değerlendirildi. Değerlendirmede şu klinik risk faktörlerinin kaydedildiği standart bir sorgulama formu kullanıldı: ailesel ve kişisel kırık öyküsü, uzamış hareketsizlik, güneş maruziyeti, yaşam boyu hareketsiz yaşam biçimi, sigara kullanımı, çocukluk ve erişkinlik döneminde düşük kalsiyum alımı, aşırı kafein alımı, yüksek sodyum alımı, yetersiz protein alımı, gebelik sayısı, menopoz yaşı, prematür menopoz varlığı, primer ve sekonder amenore, tıbbi hastalıklar ve kronik reçeteli ilaç kullanımı.
Bulgular: Osteoporoz açısından en sık rastlanan klinik risk faktörleri, yetersiz güneş maruziyeti (%53.3), mevcut hareketsiz yaşam biçimi (%52.9), erişkin (%45.1) ve çocukluk çağında (%41.9) düşük kalsiyum alımı ve ergenlik döneminde hareketsiz yaşam biçimi (%27.9) idi. Toplam 707 hasta (%96.5) birden fazla klinik risk faktörü tanımlarken, hastaların %74.3'ü sekonder osteoporoz açısından en az bir klinik risk faktörü bildirdi.
Sonuç: Yeterli güneş maruziyeti, çocukluktan itibaren beslenmede yeterli kalsiyum alımı ve hareketli bir yaşam biçimi, postmenopozal kadınların osteoporozdan korunmasında rol oynayabilir. Buna ilave olarak, hekimler bu hasta grubundaki yüksek sekonder osteoporoz olasılığının farkında olmalıdırlar.