Alev Ay, Zeynep Sağırkaya, Merih Yurtkuran

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.D., Atatürk Rehabilitasyon Merkezi Kükürtlü Kaplıcaları

Anahtar Kelimeler: DEXA, kırık, osteoporoz, risk faktörü

Özet

Merkezimizde gerçekleştirdiğimiz bu kesitsel çalışmanın amacı, 65 yaş ve üstü kadın ve erkeklerde osteoporoz ve kırık oranını retrospektif olarak belirlemek, bu kırıkların hastaların demografik özellikleriyle ve kemiğin dansitometrik değerlendirmeleriyle ilişkisini saptamaktı.

Polikliniğimize başvuran 65 yaş üstü 208 kadın ve erkek hasta, muayene edilerek, daha önce hazırlanmış bir sorgulama formu ile sorgulandı. Torakolomber ve pelvis grafilerinde kırık mevcudiyetine ve DEXA ile lomber ve femur KMY T skorlarına bakıldı. Sorgulama formuna göre hastaların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mevcut hastalık varlığı, beslenme alışkanlıkları (süt, kahve, çay, sigara), fizik aktivite seviyesi, kırık öyküsü, kalsiyum metabolizmasını etkileyen ilaç kullanıp kullanmadığı sorgulandı. Poliklinikte değerlendirilen erkek popülasyonunun eğitim düzeyi, kadın popülasyonuna göre daha yüksekti, vücut kitle indeksleri ise daha düşüktü. Çalışma grubunda, periferik kırık (PK) oranı %7, çökme kırığı (ÇK) oranı %13 olarak belirlendi ve erkeklerde ÇK ile PK'ın anlamlı pozitif korelasyonu saptandı. Her iki cinste de spinal KMY T skoru ile femur KMY T skoru arasında pozitif korelasyon bulundu. Kadınlarda ÇK ile femur KMY T skorları, fiziksel aktivite seviyesi ile sırt-bel bölgesi VAS skorları ve fiziksel aktivite seviyesi ile kardiyovasküler sistem hastalığı arasında negatif korelasyon bulundu. Erkeklerde çay içme alışkanlığı ile femur KMY T skoru arasında pozitif, aktivite seviyesi ile KVS hastalığı arasında zayıf negatif korelasyon saptandı. Sonuç olarak, fiziksel aktivite seviyesi, mevcut fraktür varlığı, femur KMY değerleri ve çay içme alışkanlığının osteoporozun bileşenleri olan osteoporotik kırık ve ağrı oluşumunu etkilemekte olduğu görüldü.