Birkan Sonel Tur1, Şebnem Ataman1, Nurben Süldür1, Nurşen Düzgün2, Mesut Birol Atay1

Anahtar Kelimeler: Romatoid artrit, sCD30, hastalık aktivitesi, özürlülük, sonuç

Özet

Amaç: Romatoid artritli (RA) hastalarda serum soluble CD30 (sCD30) düzeylerini araştırmak ve klinik önemini analiz etmektir.

Yöntem ve Gereçler: 1987 ACR RA tanı kriterlerini karşılayan 49 hasta ile yaş ve cinsiyet açısından benzer olan 20 sağlıklı kontrol grubu üzerinde bu çalışma yapılmıştır. Sabah tutukluğu (dakika), ağrı şiddeti (görsel analog skala, 0-100 mm), yorgunluk (5-noktalı skala), hastanın ve doktorun genel sağlık değerlendirmesi (görsel analog skala, 0-100 mm), şiş ve hassas eklem sayısı (28 eklem), hastalık aktivitesi (DAS28 skoru), özürlülük (Sağlık Değerlendirme Anketi, Türkçe versiyonu) değerlendirildi. Eklem dışı tutulumlar kaydedildi. Radyolojik değerlendirmede eller ve ayaklar modifiye Sharp metoduyla değerlendirildi. Rutin laboratuvar testlerin yanında ESR, CRP, RF, immunoglobulinler ve kompleman düzeyleri nefelometre ile, serum sCD30 düzeyleri ELISA yöntemiyle ölçüldü.

Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 51.1±13.1 yıldı. Ortalama hastalık süresi 7.7±5.1 yıldı. DAS28 skoru median değeri 4.3 (2.3-6.8) ve HAQ skoru 1.1 (0-3) olarak bulundu. Romatoid artritli hastalarda serum sCD30 düzeyi (25.1±18.3 IU/ml) kontrollerden (17.2±8.1 IU/ ml) anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0.004). sCD30 düzeyleri inaktif/düşük aktiviteli hastalık grubu ile orta/yüksek derecede aktif hastalık grubunda farklılık göstermedi (p=0.254). SCD30 düzeyi eklem dışı tutulumla (p=0.009, r=0.37) ve doktorun hastayı genel değerlendirimiyle (p=0.008, r= 0.38) korelasyon gösterdi.

Sonuç: Romatoid artritin immün patogenezinde CD30 pozitif T hücrelerinin etkilenmesini destekler, serum CD30 düzeyi romatoid artritli hastalarda Th 2 aktivitesi için yararlı bir gösterge olabilir. Ancak serum sCD30 düzeyinin klinik hastalık aktivite parametreleri ile ilişkisinin varlığı kesin olarak gösterilememiştir. sCD30'un hastalık aktivitesi ve sonuç parametreleriyle ilişkisini araştırmak için geniş ve homojen gruplarda yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır. (Turk J Rheumatol 2009; 24: 131-5)