Sistemik Lupus Eritematozuslu Hastalarda Moleküler Prolaktin Heterojenliği ve Otoantikor ve Kompleman Düzeyleri Arasındaki İlişki
Kusworini HANDONO, 1 Olivia ANGGRAENY, 2 Catur Suci SUTRISNANI, 1 Ermin RACHMAWATI, 3 Agustina Tri ENDHARTI, 4 Maimun Zulbaidah ARTHAMIN1
Anahtar Kelimeler: Anti-C1q; anti-dsDNA; kompleman 3; prolaktin; sistemik lupus eritematozus
Özet
Amaç: Bu çalışmada sistemik lupus eritematozuslu (SLE) hastalarda moleküler prolaktin (PRL) heterojenliği ve anti-çift iplikli deoksiribonükleik asit (anti-dsDNA), anti-C1q ve kompleman 3 (C3) düzeyleri arasındaki ilişki araştırıldı.
Hastalar ve yöntemler: Bu çalışmaya Endonezya Malang Dr. Saiful Anwar Hastanesi Romatoloji Kliniğinden SLE'li 30 premenopozal kadın ve kontrol grubu olarak 30 sağlıklı kadın dahil edildi. Prolaktin heterojenliği (küçük ve büyük) ultrafiltrasyon yöntemi ve elektrokemilüminesan immün testi ile tayin edilirken, total PRL, anti-dsDNA, anti-C1q ve C3 serum düzeyleri enzim bağlı immünosorbent testi ile ölçüldü.
Bulgular: Ortalama PRL ve küçük PRL serum düzeyleri SLE hastalarında sırasıyla 13.83±8.78 ng/mL ve 4.45±1.88 ng/mL, sağlıklı kontrollerde ise sırasıyla 9.14±3.85 ng/mL ve 2.49±0.29 ng/mL olup, gruplar arasında anlamlı bir fark olduğunu gösteriyordu (sırasıyla p=0.01 and p=0.00). Küçük PRL serum düzeyleri ve anti-dsDNA (r=0.978; p=0.00) ve C3 düzeyleri (r= -0.970; p=0.00) arasında da anlamlı korelasyon bulundu.
Sonuç: Sistemik lupus eritematozus hastalarının hastalık aktivitesi, total PRL ile değil fakat, küçük PRL düzeyi ile ilişkiliydi.