Cerrahi ve Doğal Menopozlu Kadınlarda Kemik Dansitometri ve Kemik Yıkım Marker Düzeylerinin Menopoz Tipi Ve Süresi İle İlişkisi
Nermin Akdemir1, Cemil Bilir2, Hakan Cinemre2, Muhittin Pekuz2, Feyzi Gökosmanoğlu2
Anahtar Kelimeler: Cerrahi menopoz, doğal menopoz, osteoporoz
Özet
Amaç: Kadınlarda menopoz yaşı ile kemik mineral yoğunluğu arasında pozitif bir ilişki mevcut olup menopoz sonrası erken dönemde hızlı bir şekilde kemik kaybı gerçekleşmektedir. Azalmış kemik yoğunluğu sonrası ortaya çıkan osteoporoz postmenopozal kadınların %30'unu etkileyerek 50 yaşındaki bir kadında %40 kırık riskine yol açmaktadır.
Yöntem ve Gereçler: Çalışmamızda Kadın doğum polikliniğimize başvuran 102 postmenopozal ve kontrol grubunu oluşturan 48 premenopozal, toplam 150 hastanın serum ostekalsin ve idrar deoksipridinolin düzeylerine bakıldı. Post menopozal hastaların Kemik dansitometrileri ölçüldü. Çalışmaya alınan postmenopozal hastalar menopoz sürelerine göre 5 yıldan az, 5-9 yıl, 10-19 yıl ve 20 yıl üzeri olacak şekilde 4 gruba ayrıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan toplam 150 hastanın 48'i premenopozal olup yaş ortalamaları 47.7 (SD 3.7) , kalan 102 postmenopozal hasta ise 56,5 (SD 6.8) yaşındaydı. Postmenopozal 102 hastanın 34 ‘ü cerrahi menopoz olup bilateral ooferektomi + histerektomili, 68 hasta ise normal menopozlu hastaydı. Cerrahi menopozla doğal menopozlu kadınlarda kemik turnover markerları arasında anlamlı ilişki saptanmadı.
Sonuç: Cerrahi menopozla normal menopozlu hastalar arasında istatiksel olarak anlamlı fark olmasa da kemik mineral yoğunlukları cerrahi menopozlularda daha düşük seyretmekte ve bu fark 20 yıldan sonra eşitlenmektedir. Kemik yıkım ürünleri cerrahi sonrası <5 yıl olan grupta yüksek olup sonraki dönemlerde bu fark ortadan kalkmaktadır. Sonuç olarak histerektomi yapılırken overlerin çıkarılması diğer toplumlarda yapılan çalışmaların çoğuna benzer şekilde bizim hasta populasyonumuzda da osteoporoz üzerine olumsuz bir risk katmamaktadır. Uzun dönem takibinde cerrahi menopozla normal menopoz arasında kemik yıkım ürünleri ve kemik mineral yoğunluğu açısından anlamlı fark yoktur. (Turk J Rheumatol 2010; 25: 29-33)