Haydar Gok1, Saime Ay2, Sehim Kutlay1

Anahtar Kelimeler: Karpal tünel sendromu, tanısal test, manevra, olabilirlik oranı

Özet

Amaç: Amacımız kadın hastalarda karpal tünel sendromu (KTS) tanısında, rahatlatıcı manevra (KTS-RM) ve Flick belirtisinin tanısal değerini ortaya koymaktı.

Yöntem ve Gereçler: Bu araştırma diyagnostik bir çalışma niteliğindedir. Tipik KTS semptomları olan ve elektrofizyolojik inceleme için sevk edilen 87 ardışık kadın hasta çalışmaya dahil edildi. Normal sinir iletim değerleri için 50 sağlıklı kadında ölçüm yapıldı. Elektrodiyagnostik incelemeyi takiben aynı hekim tarafından tüm hastalara KTS-RM ve Flick belirtisini içerecek şekilde klinik muayene yapıldı. Testlerin tek başına ve kombine olarak tanısal doğrulukları değerlendirildi. Testlerin duyarlılığı ile elektrofizyolojik KTS şiddeti arasında ilişki düzeyine bakıldı. Ana sonuç parametreleri olarak duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif olabilirlik oranları (PLR, NLR) kullanıldı.

Bulgular: Elektrofizyolojik değerlendirme sonucunda 58 hastada KTS tanısı konuldu (ön-olasılık, %67). KTS-RM ve Flick manevraları için duyarlılık ve özgüllük oranları sırasıyla %81-86 ve %69-79 olarak bulundu. KTS-RM ve Flick belirtisinin aynı anda pozitif olması durumunda, özgüllük oranının %93'e yükseldiği görüldü. KTS-RM ve Flick manevraları için PLR oranları 3.3 ve 5.9, NLR oranları ise .39 ve .22 olarak bulundu. KTS-RM ve Flick belirtisinin aynı anda pozitif olması durumunda, PLR oranı 9.5, NLR oranı 0.37 olarak hesaplandı. KTS tanısı konulan denekler değerlendirildiğinde, KTS-RM'nın Flick manevrasına göre anlamlı oranda daha fazla KTS saptayabildiği görüldü. Elektrodiyagnostik açıdan hastalığın şiddeti arttıkça manevraların duyarlılığının artma eğiliminde olduğu görüldü.

Sonuç: Bu çalışma Flick belirtisinin KTS tanısını koymada yetersiz olduğunu göstermektedir. KTS-RM, tipik semptomları olan hastalarda KTS tanısını doğrulamak için tek başına yeterlidir. Flick belirtisi ile beraber ele alındığında doğrulama gücü daha da artmaktadır. (Romatizma 2008; 23: 129-34)