HİPERMOBİLİTE SENDROMUNUN KLİNİK ÖZELLİKLERİ
Sezai Şahin, Vural Kavuncu
Fırat Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD
Anahtar Kelimeler: Eklem laksitesi, Kas-iskelet sistemi, Eklem-dışı tutulum
Özet
Hipermobilite, herhangi bir sistemik romatizmal hastalık ile ilişki olmadan eklemlerin normalin üzerinde hareket genişliğine sahip olması ile karakterize klinik bir sendromdur. Eklem laksitesi, toplumda sağlıklı bireylerin yaklaşık %5-15'inde hiçbir semptom olmaksızın bulunmakla birlikte bazı kişilerde de kronik ağrı yakınmalarına yol açar. Hipermobilite sendromunun yumuşak doku romatizması ve temporomandibuler eklem disfonksiyon sendromu etyolojisinde önemli rolü vardır. Eklem stabilizasyonunun bozulması bazı eklem patolojilerine yol açmaktadır. Eklem dışı dokularda kollajen bağ doku desteğinin yetersizliğine bağlı olarak bazı klinik bulgular görülebilmektedir. Ayrıca hipermobil olguların mitral valv prolapsusu, herni, jinekolojik komplikasyonlar ve ileri yaşlarda osteoporoz gelişimi yönünden risk taşıdıkları öne sürülmüştür. Rutin romatolojik muayenede hipermobilitenin değerlendirilmesi hastaların gereksiz tetkik ve tedavilere maruz kalmalarını önleyecektir. Yakın zamanda, geniş çapta kabul gören ve kullanılmakta olan Beighton tanı kriterlerinin yenilenmesi ile oluşturulan yeni bir tanı kriter seti (Brighton 1998) yayınlanmıştır. Bu derlemede, hipermobilite sendromu olan hastalarda kas-iskelet sistemi ve viseral organ tutulumları ile ilgili klinik özellikler ve tanı ve tedavide son yaklaşımlar gözden geçirilecektir.