SPİNAL KORD YARALANMALI HASTALARDA SPASTİSİTENİN KANTİTATİF ÖLÇÜMÜNDE H REFLEKSİ VE F YANITININ DEĞERLENDİRİLMESİ ve KLİNİK ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ İLE İLİŞKİSİ
Serap Tomruk1, Gülümser Aydın2, Işık Keleş2, Ö. Sibel Demir3
1Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi
2Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı
Anahtar Kelimeler: Spinal kord yaralanması, spastisite, elektrofizyoloji, klinik ölçüm yöntemleri
Özet
Bu çalışmada spinal kord yaralanmalı (SKY) 21 hasta ile 20 sağlıklı gönüllü bireyden oluşan kontrol grubunda H refleksi ve F yanıtı parametreleri incelenerek gruplar arası karşılaştırma yapıldı. Ek olarak hasta grubunda kendi bildirimleri ve fizik muayene ile elde edilen klinik spastisite ölçüm sonuçları ile elektrofizyolojik parametreler arasındaki ilişki araştırıldı.
İstatistiksel analizlerde, hasta grubunda Hmaks/Mmaks amplitüd oranında anlamlı artma, Fmaks, Fort, Mmaks amplitüdlerinde ise anlamlı azalma gözlendi. Hasta grubuna ait aynı taraf klinik parametreler ile elektrofizyolojik parametrelerin karşılaştırılmasında, DTR skoru ile Hmaks amplitüdü arasında pozitif korelasyon gözlendi. Hmaks/Mmaks amplitüd oranının hasta grubunda artmış olması SKY hastalarda artmış alfa motor nöron aktivitesini gösterirken, F yanıtı parametrelerindeki değişiklikler H refleksi yanıtındaki değişikliklere paralel bulunmadı ve bu sonuç H refleksi yanıtının sadece alfa motor nöron aktivitesindeki artış- tan değil, aynı zamanda spastisiteyi oluşturan diğer mekanizmalardan da etkilendiğini düşündürmektedir. Klinik ve elektrofizyolojik değerlendirme metodları arasındaki korelasyonun zayıf bulunması spastisitenin nöral fizyopatolojik mekanizmaların bir kombinasyonuna bağlı olması ile ilişkili olabilir ve klinik spastisite ölçüm metodları spastisiteyi oluşturan bir çok mekanizmanın kombinasyonunu yansıtırken, her bir elektrofizyolojik metod bu mekanizmaların sadece bir kısmını gösterir.
Sonuç olarak spastisitenin daha doğru değerlendirilebilmesi için daha spesifik klinik testlerin geliştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.